BASİT USULDE VERGİLENDİRME
- BASİT USULDE VERGİLENDİRME SİSTEMİNİN ÖZELLİKLERİ
- BASİT USULE TABİ OLMANIN GENEL VE ÖZEL ŞARTLARI
- BASİT USULDEN YARARLANAMAYACAK OLANLAR
- BASİT USULDE VERGİ BEYANNAMELERİNİN VERİLME VE ÖDENME ZAMANLARI
29.07.1998 tarih ve 23417 sayılı Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 4369 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununda yer alan “Götürü usulde vergilendirme” esası kaldırılarak yerine “Basit usulde vergilendirme” esası getirilmiştir.
Yapılan değişiklikten önce, götürü mükelleflerin belge almamaları veya aldıkları belgeleri saklamamaları belge düzeninde kopmalar ortaya çıkarmakta bunun sonucunda da gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerin faaliyetlerinin izlenmesi ve gerçek kazançlarının tespiti konusunda sorunlar ortaya çıkmaktaydı.
Bu özellikleri dolayısıyla, ticari kazancın götürü usulde tespiti kayıt dışı ekonomiyi besler hale gelmişti.
Diğer yandan, götürü usulde vergilendirme, bir kısım mükelleflerin kazançlarını aşağıya, bir kısım mükelleflerin kazançlarını da yukarıya çekmek suretiyle gerçek gelirin vergilendirilmesi prensibinden önemli bir sapma meydana getirmekteydi. Bu durumda toplumun pek çok kesiminin haklı itirazlarına neden olmaktaydı.
Bu nedenlerle. mevcut uygulamanın sakıncalarını gidermek, kayıt dışı ekonomiyi kontrol altına almak, belge düzenini yerleştirmek, vergilendirmede gerçek kazancın esas alınmasını sağlamak amaçlarıyla götürü usulde vergilendirme esası kaldırılarak yerine basit usulde vergilendirme esası getirilmiştir.
BASİT USULDE VERGİLENDİRME SİSTEMİNİN ÖZELLİKLERİ
Basit Usulde ticari kazancın tespiti
Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır. Bu fark, faaliyetle ilgili olarak alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ve hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanacaktır.
Kazancın bu şekilde tespiti sırasında emtia ticareti ile uğraşanlarca;
– Hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata,
– Hesap dönemi başındaki emtia mevcudunun değeri giderlere,
ilave edilecektir.
Ancak, kullanılan sabit kıymetler gider yazılmayacak ve üzerlerinden amortisman hesaplanmayacaktır.
Basit usulde vergilendirilen mükellefler faaliyetlerine ilişkin mal alış ve giderleri ile hasılatlarını gösteren belgeleri ayrı ayrı dosyalarda saklayacaklardır. Bu belgelerin kayıtları, mükelleflerin bağlı bulundukları meslek odalarının oluşturdukları bürolarda tutulabileceği gibi, mükellefin kendisi tarafından da tutulabilecektir.
Basit usule tabi mükelleflerin defter tutma yükümlülüğü
Bu usulde vergilendirilenler defter tutmayacaklardır. Bu mükellefler, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanununun defter tutma hükümleri hariç, bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabi olacaklardır.
Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenlerin vergilendirilmesi,
Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirileceklerdir.
Basit usulün şartlarını haiz olanlardan bu usulden faydalanmak istemediklerini vergi dairesine yazı ile bildirenler, bu talepleri doğrultusunda takip eden aybaşından veya izleyen takvim yılı başından, yeni işe başlayanlar ise, işe başlama tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirileceklerdir.
Herhangi bir şekilde gerçek usulde vergilendirilecek olanlar ve gerçek usulde vergilendirilen mükellefler bir daha hiç bir şekilde basit usule dönemeyeceklerdir. Bu kişilerin aynı türden iş yapan eş ve çocukları da bu faaliyetleri nedeniyle basit usulden faydalanamayacaktır.
Ortaklık halinde basit usulde vergilendirme
Aynı işte ortak olarak çalışanlar hakkında 47 nci maddede yazılı yıllık kira bedeli ve 48 inci maddede yazılı iş hacmi ölçüleri toplu olarak, diğer şartlar ise ortakların her biri için ayrı ayrı aranacaktır. Ortaklarından birisi gerçek usule göre gelir vergisine tabi bulunan ortaklıklarda, diğer ortakların ticari kazancı da gerçek usulde tespit olunacaktır. Adi ortaklık halinde çalışanlardan aynı zamanda diğer bir şahsi işle de iştigal edenlerin gerçek veya basit usulden hangisine göre vergilendirileceği, yıllık kira bedeli ile alım, satım ve hasılat ölçülerinden şahsi işine ait olanlara ortaklıklardan hissesine düşen miktarların eklenmesi suretiyle tespit olunacaktır. Şahsi işin mevcut olmaması halinde, muhtelif ortaklıklardaki hisselerin toplanması ile yetinilecektir.
Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin yanlarında çalışanlar
Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin kendi işyerlerinde bilfiil çalışmaları veya bulunmaları şarttır. Ancak, bu mükelleflerin işlerinde yardımcı işçi çalıştırmaları veya çırak kullanmaları bu şartı bozmayacaktır. Bu durumda çalıştırılanların ücretleri diğer ücret kapsamında vergilendirilecektir. Diğer ücret kapsamında vergilendirilenler vergi karnesi almaya mecburdurlar.
Kazançları basit usulde vergilendirilen ticaret erbabı, yanında çalışanların vergi karnesi almalarını ve karnelerinde yazılı vergilerini ödemelerini temin etmeye mecburdurlar.
Basit Usulde KDV İstisnası
4842 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”, 24/04/2003 tarihli ve 25088 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun 23 üncü maddesinde; Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin 4 üncü fıkrasının (a) bendi değiştirilerek basit usulde vergilendirilen mükelleflerin mal ve hizmet teslimleri katma değer vergisinden istisna tutulmuştur.
Düzenleme çerçevesinde basit usulde vergilendirilen mükellefler mal teslimlerinde veya hizmet ifalarında katma değer vergisi hesaplamayacaklar, bunlardan mal ve hizmet alan mükellefler katma değer vergisi indirimi yapamayacaklar, gerçek usulde vergilendirilenden mal ve hizmet satın alan basit usul mükellefleri ise ödedikleri katma değer vergisini gider veya maliyet kaydedeceklerdir. Bu düzenleme ile, Maliye Bakanlığınca çok sayıda küçük mükellefin ve vergi dairelerinin önemli bir yükünün ortadan kaldırılması hedeflenmiştir.
BASİT USULE TABİ OLMANIN GENEL VE ÖZEL ŞARTLARI
Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesine göre basit usule tabi olmanın genel şartları şunlardır;
1. Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz.)
2. İşyeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması halinde emsal kira bedeli, kiralanmış olması halinde yıllık kira bedeli toplamı büyükşehir belediye sınırları içinde 3.200 Yeni Türk Lirasını, diğer yerlerde 2.300 Yeni Türk Lirasını aşmamak.
3. Ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyle gerçek usulde Gelir Vergisi'ne tabi olmamak.
2 ve 3 numaralı bent hükümleri öteden beri işe devam edenlerde takvim yılı başındaki, yeniden işe başlayanlarda ise işe başlama tarihindeki duruma göre uygulanır.
Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesine göre basit usule tabi olmanın özel şartları şunlardır;
1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarının 47.000 Yeni Türk Lirasını veya yıllık satışları tutarının 66.000 Yeni Türk Lirasını aşmaması,
2. 1 numaralı bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatının 23.000 Yeni Türk Lirasını aşmaması,
3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde, yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının 47.000 Yeni Türk Lirasını aşmaması.
Tekele tabi maddelerle, damga pulu, milli piyango bileti, akaryakıt, şeker ve bunlar gibi kar hadleri emsallerine nazaran bariz şekilde düşük olarak tespit edilmiş bulunan emtia için, bu maddenin 1 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı hadler yerine ilgili bakanlıkların mütalaası alınmak suretiyle, Maliye Bakanlığı'nca belirlenecek alım satım hadleri uygulanır.
BASİT USULDEN YARARLANAMAYACAK OLANLAR
Gelir Vergisi Kanununun 51 inci maddesine göre aşağıda yazılı olanlar basit usulden yararlanamazlar:
1. Kollektif şirket ortakları ile, komandit şirketlerin komandite ortakları;
2. İkrazat işleriyle uğraşanlar;
3. Sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar;
4. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişi ve kurumlara karşı inşaat ve onarma işini taahhüt edenler ile bu mükelleflere karşı derece derece taahhütte bulunanlar;
5. Sigorta prodüktörleri;
6. Her türlü ilan ve reklam işleriyle uğraşanlar veya bu işlere tavassut edenler;
7. Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanlar;
8. Tavassut işi yapanlar (dayıbaşılar hariç);
9. Maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları işletenler;
10. Şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar ile treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri (Yapısı itibariyle sürücüsünden başka ondört ve daha aşağı oturma yeri olan ve insan taşımaya mahsus motorlu kara taşıtları ile yolcu taşıyanlar hariç);
11. Maliye Bakanlığınca teklif edilen ve Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan iş grupları, sektörler, il ve ilçeler, büyükşehir belediyeleri dahil olmak üzere il ve ilçelerin belediye sınırları (mücavir alanlar dahil), belediyelerin nüfusları, yöreler itibariyle veya sabit bir işyerinde faaliyette bulunulup bulunulmadığına göre gerçek usulde vergilendirilmesi gerekli görülenler.
[(8/5521 sayılı B.K.K. ile Zirai mahsul satın alarak bu mahsulleri kısmen veya tamamen tüketici dışında kalanlara satan ticaret erbabının gerçek usulde vergilendirilmeleri kararlaştırılmıştır.)
(92/2683 Sayılı B.K.K. ile) Her türlü televizyon, video, radyo, teyp, müzik seti, disk-çalar, kamera, bilgisayar, soğutucu, çamaşır ve bulaşık makinası, elektrikli süpürge, elektronik müzik aletleri, elektrikli dikiş makinası ile elektrikle çalışan benzeri eşyaların alım-satımı ve üretimi ile uğraşan mükelleflerin gerçek usulde vergilendirilmesi kararlaştırılmıştır.)]
Basit usulde vergilendirme kapsamına alınan mükellefler ile bu usulde vergilendirilecek mükellefler, 1/1/1999 tarihinden itibaren Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura, perakende satış vesikaları ve diğer belgeleri düzenlemek ve kullanmak zorundadırlar.
Basit usulde vergilendirilen mükellefler faaliyetlerine ilişkin olarak, mal alışları ile giderleri için mutlaka belge alacak, hasılatları içinde belge düzenleyip vereceklerdir. Ancak, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin yeni düzenlemeye intibak edebilmeleri ve gerekli hazırlıkları ayabilmeleri için, 215 seri no'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 15 numaralı paragrafına göre, 01.01.1999 tarihinden 30.06.1999 tarihine kadar belge vermedikleri günlük hasılatları için gün sonunda tek bir fatura düzenleyebilecekleri belirtilmiş, bu süre her yıl sonunda çıkan tebliğler ile uzatılmıştır. Halen 31/12/2005 tarihi sonuna kadar mükellefler, belge vermedikleri günlük hasılatları için gün sonunda tek bir fatura düzenleyebilmektedir. Ancak, bu imkandan yararlanmak isteyen mükellefler müşterilerinin istemeleri halinde fatura veya perakende satış vesikası (dolmuş işletenler hariç) vermek zorundadırlar.
Basit usul, mükelleflere kolaylık sağlamak amacıyla getirilmiş bir yöntem olduğu için, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilenler bu hususun kendilerine tebliğ edildiği tarihi takip eden ay başından itibaren ikinci sınıf tüccarlara ilişkin hükümlere tabi olacaklardır.
Belgelerin temini
Basit usule tabi mükellefler kullanacakları belgeleri ve zarfları bağlı oldukları oda veya birliklerden temin edeceklerdir.
Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığa verdiği yetkiye istinaden belgeler ile zarfların basımı, dağıtımı, izlenmesi ve kayıtlarının tutulması işlemlerinin ilgili mesleki teşekküllerce (Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu ve bağlı kuruluşları) yürütülmesi uygun görülmüştür. Mesleki teşekküller kimlere hangi belgeleri verdiklerini, hangi belgelerin kendilerine iade edildiğini mükellefler itibariyle zimmetli kayıtlarında göstereceklerdir.
İlgili mesleki teşekküller belgeleri teslim etmeden önce mükellefin adını, soyadını, varsa unvanını, bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi kimlik numarası ile iş adresini (motorlu taşıt işletenlerde taşıtın plakasını) belirten kaşenin basılmasını sağlayacaklardır.
Mükellef kayıtlarının tutulacağı bürolar
Mükellef kayıtları öncelikle mesleki yönden bağlı olunan odalar bünyesinde kurulacak bürolarda tutulacaktır. Mesleki yönden bağlı oldukları oda bünyesinde büro kurulmamış ise kayıtlar, iş yerlerinin bulunduğu yerdeki diğer meslek odalarında kurulmuş olan bürolarda tutulacaktır. İşyerlerinin bulunduğu yerde bulunan meslek odaları bünyesinde büro kurulmamış ise kayıtlar mükellefin bağlı olduğu odanın öngöreceği yerdeki büro tarafından tutulabilecektir.
Kayıtların tutulacağı bürolarda yetki almış yeterli sayıda meslek mensubunun çalıştırılması zorunludur. Vergilendirmede bütünlüğün bozulmaması yönünden bir büroda kayıtları tutulan mükelleflerin (işyerinin nakli hariç) o takvim yılının sonuna kadar tüm işlemleri aynı büro tarafından yerine getirilecektir.
Dileyen mükellefler, kayıtlarını kendileri tutabilecektir. Bu takdirde vergilendirmeyle ilgili ödevlerin tamamı kendileri tarafından yerine getirilecektir.
Basit usule tabi mükelleflerden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilenlerin vergilendirilmesi
Yapılan denetimlerde, basit usulde vergilendirilen mükelleflerden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilenler basit usulden yararlanamazlar. Mükellefler bu hususun kendilerine tebliğ edildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren işletme hesabı esasına göre defter tutmak suretiyle gerçek usulde vergilendirileceklerdir.
Belgeleri basım yetkisi
507 sayılı Kanunun 109 uncu maddesinin amir hükmü gereğince, teşkilatımızın ve mensuplarımızın kullandığı her türlü defter ve belgelerin basımı, dağıtımı ve basılı evrakın fiyatlarını belirleme yetkisi ilebasit usulde vergilendirilen mükelleflerin kullanacakları belge ve zarfların basım ve dağıtım yetkisi 215 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre münhasıran Konfederasyonumuza aittir. Esnaf ve sanatkarlarımız bu belgeleri bağlı oldukları odalardan temin edeceklerdir. Bu çerçevede basit usulde vergilendirme uygulaması ile ilgili olarak esnaflarımızca kullanılması gereken belgeleri yalnızca Konfederasyonumuz basabilecek, anlaşmalı matbaalar oda üyesi esnaf ve sanatkarlarımızın basit usul belgelerini basamayacaktır.
Ancak, 225 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ve 05/07/1999 tarih ve 99/98 sayılı genelgemizde açıklandığı üzere, 507 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, esnaf niteliği taşımadıkları için meslek odalarına kaydı yapılamayan basit usule tabi traktör ve hususi taşıtlarla nakliyecilik yapan, biçer döver işleten, inşaat ustalığı yapan mükelleflerin, vergilendirmede kullanacakları belgelerini anlaşmalı matbaalara bastıracakları veya noterlere tasdik ettirecekleri gibi faaliyette bulundukları yerdeki herhangi bir esnaf odası veya birlikten de temin edecekleri öngörülmüştür.
Bu nedenlerle, basit usule tabi ve oda ve birliklerimize kayıtlı esnaf ve sanatkarların kullanacakları belge ve torba zarfların, Konfederasyonumuz dışındaki oda veya kişiler tarafından basılıp satılması olayı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359.maddesinin (b/2) fıkrası hükmüne göre, sahte belge basımı suçuna girmektedir. Bu bakımdan bu belgeleri basanlar ve kullananlar hakkında olayın tesbitine bağlı olarak onsekiz aydan üç yıla kadar ağır hapis cezası söz konusu olabilecektir.
Bu hükümler karşısında, oda veya birliğe kayıtlı üye mükelleflerin kullanacakları belgeleri ve zarfları basanların tespiti halinde, yukarıda belirtilen yasa hükmü uyarınca, Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunularak, haklarında gerekli yasal işlem yapılması gerekmektedir.
Vergi İadesi Kanunu yönünden değerlendirme
Basit usulde vergilendirilen mükelleflerce düzenlenen fatura ve fatura yerine geçen belgeler, 2978 sayılı Vergi İadesi Hakkında Kanun uyarınca vergi iadesine konu harcama belgesi olarak kabul edilecektir.
BASİT USULDE VERGİ BEYANNAMELERİNİN VERİLME VE ÖDENME ZAMANLARI
- Basit usulde vergilendirilen mükellefler elde ettikleri gelirleri yıllık beyanname ile bildirmek zorundadırlar. Gelir elde edilmemiş olsa dahi beyanname verilmesi gerekir.
- Gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması halinde beyanname ŞUBAT ayının onbeşinci günü akşamına kadar verilecektir.
- Basit usulde tespit edilen ticari kazanç yanında beyana tabi başka bir gelir unsurunun bulunması halinde, yıllık beyanname MART ayının onbeşinci günü akşamına kadar verilecektir.
- Beyanname, kayıtlı bulunulan vergi dairesine verilecektir
- Beyanname elden verilebileceği gibi posta ile de gönderilebilecektir.
- Beyanname taahhütlü olarak posta ile gönderildiğinde, postaya veriliş tarihi beyannamenin verildiği tarih olarak kabul edilecektir.
- Beyanname normal (adi) posta ile gönderilirse, vergi dairesine ulaştığı tarih beyannamenin verildiği tarih olarak kabul edilecektir.
- Tam otomasyona geçen vergi dairesi mükelleflerinden Maliye Bakanlığı’nca belirlenen şartları taşıyanlar, beyannamelerini elektronik ortamda da gönderebilirler.
- Basit usule tabi mükellefler yıllık gelir vergisi beyannamelerine;
- Basit usulde hesap özeti,
- Varsa, kesinti yoluyla ödenen vergilere ilişkin belgeleri
ekleyeceklerdir.
- Şubat ayının onbeşinci günü akşamına kadar verilecek beyannameler üzerinden hesaplanan gelir vergisi Şubat ve Haziran aylarında olmak üzere, iki eşit taksitte ödenecektir.
- Mart ayının onbeşinci günü akşamına kadar verilecek beyannameler üzerinden hesaplanan gelir vergisi Mart ve Temmuz aylarında olmak üzere, iki eşit taksitte ödenecektir.
- Vergi;
- Bağlı bulunan vergi dairesine,
- Bağlı bulunan vergi dairesinin belediye sınırları dışındaki herhangi bir vergi dairesine,
- Vergi tahsiline yetkili banka şubelerine,
ödenebilir.
- Verilmesi gereken beyannamenin süresinde verilmemesi durumunda mükelleflere,
- Usulsüzlük cezası,
- Vergi ziyaı cezası,
- Gecikme faizi,
uygulanır.
- Basit usule tabi mükelleflerin amortisman ayırma imkanı bulunmadığından, kullanmak üzere satın aldıkları ödeme kaydedici cihazların alış bedellerinin tamamını vergiye tabi kazançlarının tespitinde indirim konusu yapabilirler.